Hipotroidi Kilo Vermeye Engel Mi?

ANDULASYON NEDİR?


Hipofiz bezinden salgılanan “TSH hormonu” tiroit bezinin yeterince çalışıp çalışmadığı belirlenir. TSH, tiroit bezinde hormon üreterek; yapıları uyarır ve hormonların kana geçmesini sağlar. Troit bezinin olması gerekenden az çalışması durumunda ‘’hipotroidi’’ gerçekleşir ve TSH’ın kana karışımı artarak dokulara yeteri kadar troit hormonu salgılanamaz, dolayısıyla metabolizmada yavaşlama meydana gelmektedir.

Hipotroidi olan kişiler genellikle; yorgunluk, vücut sıcaklığında değişiklikler, konsantrasyon güçlüğü, dermatolojik hastalıklar, cilt kuruluğu, saç dökülmesi, kansızlık, vitamin B12 eksikliği, ses kısıklığı, adet düzensizliği gibi semptomlar görülebilmektedir.

Hipotroidi, çocukluk çağında tedavi edilemediğinde büyüme ve gelişme geriliğine, zeka geriliği gibi risklere neden olabilir. Yetişkin bireylerde ise metabolizmada genel bir yavaşlama olabilir. Troid hormonunun tedavisi, uzun süreli olup semptomlarda düzelme söz konusu olabilir.

Beslenmenize dikkat ediyor musunuz?

Hipotroidi, troid eksikliği ile metabolizmanın yavaşlamasına neden olmaktadır. Bu nedenle hipotroidi olan hastalarda özellikle menapoz dönemindeki kadınlar ve insülin direnci olan kişilerde kilo artışı gözlemlenebilir. Hastaların, sağlıklı bir şekilde kilo vermeleri ve hormon seviyelerinin düzene girmesi için öncelikle doktor gözetiminde tedavi sürecine girmesi gerekmektedir.

Troit hormonun yetersizliği ile bazı minerallerin eksiklikleri ortaya çıkabilir. Bunlar; manganez, krom, çinko, kalsiyum ve magnezyum gibi minerallerdir. Bu eksiklikler karşılanmadığı durumlarda metabolizmamız direnç gösterebilir.

Yapılan araştırmalar T4 hormonunun T3’e dönüşmesinde selenyum, çinko, demir, bakır gibi minerallerin de etkili olduğu göstermektedir.
• Hipotroidi ile kanda insülin hormonun da regülasyon gözlenebilir. Bu durum hastaların kilo vermesini zorlaştırabilir. İnsülinde ani yükselmeleri önlemek için şeker oranı yüksek olan karbonhidratları kısıtlamalıyız.
• Hindistan cevizi, balık yağı ve keten tohumu gibi kaliteli yağlara beslenmede yer verebilir.
Lahanagillere dikkat.... Brokoli, turp, karalahana gibi sebzeler, troid hormonun çalışmasını azaltan besinlerdir. Bu sebzeleri özelikle çiğ olmayacak şekilde ılımlı miktarlar da tüketmeliyiz.
• Hipotroidi hastalarında sıklıkla karşılaşılan ödem için sıvı tüketimi arttırılmalı, tuz tüketimine (deniz ürünleri, salamura, turşu, ilave tuz vb…) ve türüne dikkat edilmeli.
• Yapılan çalışmalarda, hipotroidi hastalığına bağlı kansızlık gelişebileceği görülmüştür. Bu nedenle demir alımına dikkat edilmeli. Kırmızı et, yumurta, kuru meyveler, yeşil yapraklı sebzelere beslenmede yer verilebilir.
• Hipotroidi ile görülen kolesterol problemini için kolesterol içeriği yüksek besinler azaltılmalı, posa içeriği yüksek besinler tercih edilmelidir.
• Hipotroidi hastalarında sık görülen kabızlık için; yüksek posalı besin olan kurubaklagil, sebze ve meyveler tercih edilmeli. Fakat, bununla birlikte sıvı tüketimi kısıtlanılırsa tüketilen posaların kabızlık için bir ektisi gözlemlenilemez.
Probiyotik Desteği Almayı Unutmayın...Sabahları aç karnına içilen 1 bardak su ile ve düzenli tükettiğiniz probiyotik sindiriminize yardımcı olarak kabızlık probleminizi çözümleyebilirsiniz.
• Selenyum takviyesi için brezilya cevizi, yumurta, ayçiçeği çekirdeği, hindi, mantar gibi besinleri beslenme programınıza ekleyebilirsiniz.